kitap — is., bı, Ar. kitāb 1) Ciltli ve ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü Ona son olarak rüya için kitaptaki tabiri aramanın abes olduğunu söylediğimi hatırlıyorum. A. Ş. Hisar 2) Herhangi bir konuda… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kitap kurdu — is. 1) Kitapları yiyerek zarar veren bir böcek 2) mec. Çok kitap okuyan, toplayan ve kitaplarla uğraşan kimse Kısa öyküler yazdığını söylemişti ya, kitap kurdu geçinen ben, adını işitmemişim. S. İleri … Çağatay Osmanlı Sözlük
kitap dolabı — is. Ön yüzü açık, yatay ve dikey bölümleri olan bazı türlerinde çekmece de bulunan, kitap koymaya yarayan mobilya … Çağatay Osmanlı Sözlük
kitap düşkünlüğü — is. Hastalık derecesine varan kitap sevgisi, bibliyomani … Çağatay Osmanlı Sözlük
kitap düşkünü — is. Hastalık derecesine varan kitap sevgisi olan kimse, bibliyoman … Çağatay Osmanlı Sözlük
kitap sarayı — is. 1) Halkın yararlanması için kurulmuş büyük kitaplık 2) Kitap satılan büyük yer … Çağatay Osmanlı Sözlük
kitap — kitàp (dial.) adv. kitaip: Žėdnam krašte kitàp kalba Vlkv. Kitàp nepadarysiu Brt … Dictionary of the Lithuanian Language
kitap açacağı — is. Sayfalarının bir veya iki kenarı katlı olan kitapları açmak amacıyla kullanılan, tahta, fil dişi, gümüş vb. maddelerden yapılan araç … Çağatay Osmanlı Sözlük
kitap ehli — is., din b. Yahudi veya Hristiyan olan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
kitap fuarı — is. Çeşitli kurum ve yayınevlerinin katıldığı, çeşitli etkinliklerin düzenlendiği ve satışların yapıldığı büyük sergi yeri … Çağatay Osmanlı Sözlük
ana kitap — is., bı Bir bilim alanında yazılmış temel kitap Göz hastalıkları ana kitabı … Çağatay Osmanlı Sözlük